Tevrat gerçekten değiştirildi mi?
Birçok sefer aklımızı kurcalamış olan bir sorudur. "Acaba tevrat gerçekten değiştirildi mi?" Öncelikle şunu belirtmekte fayda var, burada yapmaya çalışacağımız irdelemenin sonucunda mutlak bir karara varacak değiliz. Bunun bilinmesi gerekiyor. Ancak yine de merak edilen konunun biraz daha deşilmesine ve yeni sorular sorarak bu konu hakkında bir yazın oluşmasına katkıda bulunacağımıza inanıyoruz.
Herhangi bir semavi dinin mensubu olmanız, aynı zamanda kalıp düşüncelere sahip olduğunuz anlamına da gelir. Sorgulamanızın yasak olduğu, uzak durmanız gereken birçok durum vardır. İslam açısından yaklaşacağımız bu yazıda, örneğin kalıp düşüncenizin "tevrat ve incilin(eski ve yeni ahit-kitabı mukaddes)" tanrı tarafından gönderildiği ancak değiştirilerek çıkarlara uygun hale getirildiği yönünde olması gerekiyor. Bu yaklaşımı fazla uzatmaya gerek yok. Sonuç olarak hepimiz bu mantığı biliyoruz.
Kutsal kitap tevrat değiştirilirken, yahudilerin çıkarlarına yönelik değişiklikler yapıldığına inanılır. Zaten az çok bildiğimiz şekliyle yahudilik kendi içinde kapalı kutu yaşanan, sadece yahudi ırkından olanların inanabildiği, devşirmeye kapalı bir sistemdir. Tevrattaki emirler de dolayısıyla israil halkını kapsayacak şekilde tasarlanmıştır.(...sen Allahın rabbe mukaddes bir kavmsın; Allahın rab yeryüzünde olan bütün kavmlardan kendine has kavm olmak üzere seni seçti/Tesniye, Bap 7:6/) Emirler sadece yahudiler için geçerlidir. Diğer halkları yaratan tanrı, bu ırkı kendisine dünyada temsilci seçmiş, kendisine inandıkları sürece, onlarla yaptığı antlaşma gereği onları üstün kılacağını bildirmiştir. Yani tanrı tevratta yeryüzündeki diğer yarattığı ırklardan farklı olarak yahudileri farklı görmüş, onları üstün tutmuş ve emirlerine uymalarını istemiştir.
Bu konuda bir kaç örnek vermek gerekirse; ("Ey israiloğulları, hiçbir leş yemeyeceksiniz; onu yesin diye şehirlerinde olan garibe verebilirsin; yahut yabancıya satabilirsin; çünkü sen Allahın rabbe mukaddes bir kavmsın"/Tesniye Bap 14:21/), ("Her alacaklı, komşusunu ve kardeşini sıkıştırmayacaktır, çünkü rabbin ibrası ilân edilmiştir. (fakat) yabancıyı sıkıştırabilirsin, fakat kardeşinde olan kendi her şeyini elin ibra edecektir/Tesniye, Bap 15:2-3/") bunlar yeterli olacaktır. Bu tevrat ayetlerinde de görüldüğü gibi tanrı israil halkını diğer halklardan mukaddes tuttuğunu, gönderdiği yasak ve emirlerin sadece yahudiler için geçerli olduğunu açıkça ifade etmektedir. Yahudilerin leş yemesini yasak etmekte fakat diğer yarattığı halklara yahudilerin leş satmasında bir beis görmemektedir. Uzun lafın kısası tevratta yahudiler gerçekten üstün bir ırk olarak göze çarpmaktadır.
Bizim açıkça ifade etmek istediğimiz nokta ise tevratta bu belirtilenlerin, kuranın bakara suresinin bazı ayetlerinde onaylanıyor olmasıdır. Yani tanrı gerçekten bir zamanlar yahudileri diğer ırklara üstün kıldığını, onları bol rızıkla rızıklandırdığını fakat aralarındaki sözleşmeye uymadıkları için artık onlardan vazgeçtiğini ve yeni gönderdiği kutsal kitaba tabi olmalarını istediğini ifade ediyor. Bunları birkaç ayetle göstermeye çalışalım. (Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetlerimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vâdettiklerimi vereyim. Yalnızca benden korkun. /Bakara-40/), (Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve sizi (bir zamanlar) cümle âleme üstün kıldığımı hatırlayın./Bakara-47/) ve tekrar ediyor (Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve sizi (bir zamanlar) cümle âleme üstün kılmış olduğumu hatırlayın./Bakara-122/) Bu ayetlerde israiloğullarının gerçekten bir zamanlar diğer kavimlere üstün kılındığını tanrı belirtmektedir. O halde tevrat bu konuda yalan söylemiyor. Yani israiloğulları lehine değiştirilmiş bir tanrı emri söz konusu değil. Bunun haricinde yahudilerin kendi içlerinde yaşadıkları ve yahudi soyundan gelmeyenlerin bu inanca mensup olamıyor olmaları da, tevratın değiştirildiği söylenen bölümlerinden biri. yani din sadece israil halkına gelmiştir. Kuranda ise bu konu da onaylanıyor; ((Ey İsrailoğulları!) Birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair sizden söz almıştık. Her şeyi görerek sonunda bunları kabul etmiştiniz./Bakara-84/) yahudilerin kan dökmesi ya da yurtlarından insan kovması yasak değil, yasak olan yahudilerin kanını dökmeleri ve yahudileri yurtlarından çıkarmalarıdır.
Sonuç olarak, tevratın yahudi ırkı lehine değiştirildiğinin ve aslını yitirdiğinin belirtildiği islam anlayışında, üzerinde durulması ve dikkat çekilmesi gereken bazı noktalar var. Bunlar çok basit birkaç küçük okumayla ve meraklı bir zihinle kolaylıkla fark edilebilen noktalardır. Umarız dikkat çekmeye çalıştığımız bu küçücük konuda başarılı olmuşuzdur. Bu kısa yazı, sizleri soru sormaya ve kendi gözlerinizle, zihninizle arayışa koyulmaya itebilecek bir fayda gösterir, çünkü ereğimiz budur. Daha birçok konu, ayet vs. üzerinde durulmayı sabırsızlıkla bekliyor. Artık okuma, anlama ve yorumlama zamanı.
Esen kalın.
Herhangi bir semavi dinin mensubu olmanız, aynı zamanda kalıp düşüncelere sahip olduğunuz anlamına da gelir. Sorgulamanızın yasak olduğu, uzak durmanız gereken birçok durum vardır. İslam açısından yaklaşacağımız bu yazıda, örneğin kalıp düşüncenizin "tevrat ve incilin(eski ve yeni ahit-kitabı mukaddes)" tanrı tarafından gönderildiği ancak değiştirilerek çıkarlara uygun hale getirildiği yönünde olması gerekiyor. Bu yaklaşımı fazla uzatmaya gerek yok. Sonuç olarak hepimiz bu mantığı biliyoruz.
Kutsal kitap tevrat değiştirilirken, yahudilerin çıkarlarına yönelik değişiklikler yapıldığına inanılır. Zaten az çok bildiğimiz şekliyle yahudilik kendi içinde kapalı kutu yaşanan, sadece yahudi ırkından olanların inanabildiği, devşirmeye kapalı bir sistemdir. Tevrattaki emirler de dolayısıyla israil halkını kapsayacak şekilde tasarlanmıştır.(...sen Allahın rabbe mukaddes bir kavmsın; Allahın rab yeryüzünde olan bütün kavmlardan kendine has kavm olmak üzere seni seçti/Tesniye, Bap 7:6/) Emirler sadece yahudiler için geçerlidir. Diğer halkları yaratan tanrı, bu ırkı kendisine dünyada temsilci seçmiş, kendisine inandıkları sürece, onlarla yaptığı antlaşma gereği onları üstün kılacağını bildirmiştir. Yani tanrı tevratta yeryüzündeki diğer yarattığı ırklardan farklı olarak yahudileri farklı görmüş, onları üstün tutmuş ve emirlerine uymalarını istemiştir.
Bu konuda bir kaç örnek vermek gerekirse; ("Ey israiloğulları, hiçbir leş yemeyeceksiniz; onu yesin diye şehirlerinde olan garibe verebilirsin; yahut yabancıya satabilirsin; çünkü sen Allahın rabbe mukaddes bir kavmsın"/Tesniye Bap 14:21/), ("Her alacaklı, komşusunu ve kardeşini sıkıştırmayacaktır, çünkü rabbin ibrası ilân edilmiştir. (fakat) yabancıyı sıkıştırabilirsin, fakat kardeşinde olan kendi her şeyini elin ibra edecektir/Tesniye, Bap 15:2-3/") bunlar yeterli olacaktır. Bu tevrat ayetlerinde de görüldüğü gibi tanrı israil halkını diğer halklardan mukaddes tuttuğunu, gönderdiği yasak ve emirlerin sadece yahudiler için geçerli olduğunu açıkça ifade etmektedir. Yahudilerin leş yemesini yasak etmekte fakat diğer yarattığı halklara yahudilerin leş satmasında bir beis görmemektedir. Uzun lafın kısası tevratta yahudiler gerçekten üstün bir ırk olarak göze çarpmaktadır.
Bizim açıkça ifade etmek istediğimiz nokta ise tevratta bu belirtilenlerin, kuranın bakara suresinin bazı ayetlerinde onaylanıyor olmasıdır. Yani tanrı gerçekten bir zamanlar yahudileri diğer ırklara üstün kıldığını, onları bol rızıkla rızıklandırdığını fakat aralarındaki sözleşmeye uymadıkları için artık onlardan vazgeçtiğini ve yeni gönderdiği kutsal kitaba tabi olmalarını istediğini ifade ediyor. Bunları birkaç ayetle göstermeye çalışalım. (Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetlerimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vâdettiklerimi vereyim. Yalnızca benden korkun. /Bakara-40/), (Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve sizi (bir zamanlar) cümle âleme üstün kıldığımı hatırlayın./Bakara-47/) ve tekrar ediyor (Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve sizi (bir zamanlar) cümle âleme üstün kılmış olduğumu hatırlayın./Bakara-122/) Bu ayetlerde israiloğullarının gerçekten bir zamanlar diğer kavimlere üstün kılındığını tanrı belirtmektedir. O halde tevrat bu konuda yalan söylemiyor. Yani israiloğulları lehine değiştirilmiş bir tanrı emri söz konusu değil. Bunun haricinde yahudilerin kendi içlerinde yaşadıkları ve yahudi soyundan gelmeyenlerin bu inanca mensup olamıyor olmaları da, tevratın değiştirildiği söylenen bölümlerinden biri. yani din sadece israil halkına gelmiştir. Kuranda ise bu konu da onaylanıyor; ((Ey İsrailoğulları!) Birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair sizden söz almıştık. Her şeyi görerek sonunda bunları kabul etmiştiniz./Bakara-84/) yahudilerin kan dökmesi ya da yurtlarından insan kovması yasak değil, yasak olan yahudilerin kanını dökmeleri ve yahudileri yurtlarından çıkarmalarıdır.
Sonuç olarak, tevratın yahudi ırkı lehine değiştirildiğinin ve aslını yitirdiğinin belirtildiği islam anlayışında, üzerinde durulması ve dikkat çekilmesi gereken bazı noktalar var. Bunlar çok basit birkaç küçük okumayla ve meraklı bir zihinle kolaylıkla fark edilebilen noktalardır. Umarız dikkat çekmeye çalıştığımız bu küçücük konuda başarılı olmuşuzdur. Bu kısa yazı, sizleri soru sormaya ve kendi gözlerinizle, zihninizle arayışa koyulmaya itebilecek bir fayda gösterir, çünkü ereğimiz budur. Daha birçok konu, ayet vs. üzerinde durulmayı sabırsızlıkla bekliyor. Artık okuma, anlama ve yorumlama zamanı.
Esen kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi akıcı ve anlaşılır bir dille ifade etmeye özen gösteriniz. Küfür ve kötü söz kullanmayınız.