Gümüldür orman yangını özelinde, orman yangınları üzerine birkaç söz...
resim 1 |
Merhabalar arkadaşlar.
Hatırlarsanız tam bir ay önce İzmir Gümüldür'de 600 hektarın üzerinde orman arazisi yanarak kül oldu. Bunları televizyon başında izlerken hepimiz sorumlularına küfürler savurduk, kesin araziyi ele geçirmek isteyenlerin yaptığını falan tartıştık. Haber de spottan "ciğerlerimiz yanıyor" şeklinde verildi. Birkaç ah vah çekip, yangın kontrol altına alındıktan sonra da normal yaşamlarımıza döndük. Belki de çoğumuz unuttuk bile.
Normal kabul ediyorum bu unutma işini. Baudrillard'ın dediği gibi: Birey televizyonda Sudan iç savaşını, herhangi bir tuvalet kağıdı reklamıyla aynı duyarsızlıkla izlemektedir. Televizyonu kapattıktan sonra Sudan'daki iç savaş devam etse bile onun için bitmiştir. İşte bireyin yaşadığı bu evren simülasyon evrenidir. Her şey görüntülerden ibarettir ve cansızdır.*
Gördüğünüz gibi biz Suriye iç savaşını da böyle izliyoruz. Pkk ile olan mücadelemizi de böyle izliyoruz. Orman yangınlarını da böyle izliyoruz. Suriye'de neler olduğuna dair hiçbir fikrimiz yok çünkü daha önce ne suriye'yi gördük, ne de savaşın ne durumda olduğuna dair bir görüşümüz var. Çünkü her şeyi televizyonun gösterdiği kadar biliyoruz. Şehit haberlerinde de aynı şekilde, televizyon ne derse o. Bir komutan veya siyasi çıkıp, "mücadelemiz kararlılıkla sürmektedir, hainlere ağır darbe indirdik" diyor ve bizim için hiçbir bilgi ve fikir sahibi olmadığımız konu kesinliğe erişip, ortadan kalkıyor. Ertesi gün ne o komutanın, ne de şehit askerin adını hatırlıyoruz. Aklımızda kalan tek şey ağır bir darbe indirdiğimiz şeklindeki gerçekliği tartışılır enformasyon.
Konuyu orman yangınlarına getirmek istiyorum. Aynı şekilde bir hafta boyunca gümüldür yangınıyla ilgili bir sürü görüntü izledik, son dakika gelişmesi gördük, yangının kontrol altına alındığını gördük ve kapanış. Yangın anına ilişkin birkaç görüntü vardı. Tepede dumanlar, dev alevler, koşuşturan itfaiye, tepede yangın söndürme helikopterleri vs.
resim 2 |
PEKİ NEDEN YANGIN SONRASIYLA İLGİLİ HİÇ GÖRÜNTÜ YOK?
Ben bizzat dün Gümüldür orman kampına giderken yol boyunca yanmış ve kül olmuş arazinin çok büyük bölümünü gördüm. Özür diliyorum o kadar dumura uğradık ki aracımızın içinde, tek bir kare bile resim çekmeye fırsat kalmadı. Zira öyle bir görüntüyle karşılaştık ki daha önce böyle bir şey görmemiştim. O yolu yıllardır kullanırız. Her tarafında o güzel yemyeşil ağaçlarla dolu olduğu zamanları biliyorum. İlk kez böyle bir tahribatın sonuçlarını gözlerimle gördüm. Tahmin edebileceğinizden çok daha büyük bir alan yok olmuştu. televizyonda 600 hektardan fazla arazi yok oldu diyor. Peki bu ne anlama geliyor? Benim için hiçbir şey ifade etmeyen bir sayısal değermiş meğerse...
Aracınızla 5-10 dakika boyunca orta hızla yangın arazisinde seyrediyorusunuz. Bir korku filmi. Saldırıya uğramış, havaya uçurulmuş bir bölge gibi. Çırılçıplak dağlar ve yamaçlar görüyorsunuz. Dalı yaprağı herhangi bir şeyi kalmamış, sanki arazinin ortasına saplanıp kalmış ağaçlar görüyorsunuz simsiyah. Öyle üzücü bir görüntü ki bana birisi bir orman yangınının sonuçlarını binlerce kez anlatsa aynı şeyi asla hissettiremez. Maalesef gözlerinizle görmeniz gerekiyor.
Bunlar tamamen yanıp kül olmuş olanlar. Bir bu kadar da sanıyorum ki zemininde yangın başlamış fakat söndürülebilmiş bölgeler var. oradaki ağaçlar hem zeminlerindeki sıcaklık hem de yangının bölgede oluşturduğu sıcak sebebiyle sapsarı kalmışlar. Kurumuşlar. Sanki yanıp yok olmuş o güzel ağaçlara hüzünlenip sararıp solmuşlar gibiydi. Bir doğa felaketi...
Benim bu yazıda iki tane önerim var;
1- Orman yangınlarının ardından yanmış bölgeye haberciler gönderilmeli, bölgeler tüm olanaklar kullanılarak görüntülenmeli ve televizyonlarda defalarca izletilmeli. İlk okullardaki çocukları yangın konusunda bilinçlendirirken görsel olarak kullanılmalı. İnanın o görüntüyü gördükten sonra çok daha duyarlı olacaklardır.
2- Yeni bir yasa çıkarılmalı. Her ne sebeple olursa olsun, ranta açık olsun ya da olmasın, gerekirse çok değerli olsun, gerekirse beş para etmez bir bölge olsun. "Eğer bir arazi orman yangınına maruz kalmış ve yok olmuşsa o bölge asla imara açılmayacaktır" şeklinde bir yasa çıkarılmalıdır. Misal çok değerli bir arazi olsun elimizde. Bu arazi belki 15 sene sonra verimden düşecek ve imara açılacak. Ancak bir orman yangını çıkıyor ve arazi bir anda yok ediliyor. Bu yasa devreye girecek. Arazinin konumuna, maddi değerine, turistik özelliklerine bakılmaksızın arazi Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece özel veya devlet fark etmeksizin asla maddi gelir elde edilecek bir şekilde kullanılamayacak. Gerekirse oraya park yapılacak ama kimseye tahsis edilmeyecek. Orayı devlet de rant kapısı olarak göremeyecek. Çünkü o bölgeye gerekli ihtimamı göstermedi ve koruyamadı.
Eğer bu iki öneri mantıklı şekilde görüşülür ve tartışılırsa bence yakın gelecekte orman yangını sorunlarına en azından tüm toplum bilinçlenene kadar kısa vadeli bir çözüm üretilmiş olacaktır.
Son bir tavsiyem ise vatandaşlarımıza. Lütfen fırsatınız varsa mutlaka ama mutlaka Gümüldür'ün haline bir gidip bakın. Yıllardır duran güzel ağaçların yok oluşuna tanık olun, arazideki kurdun kuşun cayır cayır yanmış olduğu düşüncesini biraz zihninizde gezdirin. Eğer bu soruna birileri dur diyecekse o biziz, yani toplum.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Esen kalın.
*kaynak : https://tr.wikipedia.org/wiki/Simulakrum
resim 1 kaynak: http://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/gumuldurdeki-yanginda-son-durum-1916756/
resim 2 kaynak: http://haber.sol.org.tr/toplum/izmirde-orman-yangini-helikopterle-mudahale-ediliyor-201579
06.08.2017
Ben bu yazıyı kaleme aldıktan sonra hürriyet de aynı konuya dikkat çeken bir haber yayınladı.
Milyarlarca arı binlerce kaplumbağa
Yorumlar
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi akıcı ve anlaşılır bir dille ifade etmeye özen gösteriniz. Küfür ve kötü söz kullanmayınız.