Elon Musk ve Twitter...



Elon musk, aylardır sürüncemede bıraktığı, kâh yanaşıp kâh uzaklaştığı twitter’ı satın alma işlemini sonunda nihayete erdirdi. Satın alma işlemi 44 milyar dolara tamamlanmış.

Bu süreçte neyi hesaba kattı tabii ki bilemiyoruz. Bu kadar uzun sürmesi belki ticari bir hamle belki de tamamen “acaba mı” şeklinde içini kemiren bir soruydu. Alsam mı almasam mı sürüncemesinde kalmış olabilir mi? Muhakkak planlı bir süreç geçirmişlerdir diye düşünmek istiyorum. Yoksa küçük esnaf gibi ya batak ya çıkak gibi bir kafayla girmemişlerdir herhalde bu işe. Satın alma söylentileri çıktığından bugüne, yani satışın tamamlandığı tarih dahil teslanın 3.95 milyar dolarlık hissesini satmış Elon abi. Belli ki durumlar biraz karışık.

Süreç tamamlanmasına tamamlandı fakat çok sert bir giriş yaptı şirkete. En başından beri işten çıkarmalar olacağı konuşuluyor ama dedikodu olarak kalıyordu. Üst yönetimde işten çıkarmalara kesin gözüyle bakılıyordu ki zaten öyle oldu. Gelir gelmez biçilenler olduğu gibi geride bıraktığımız haftada e-posta ile işten çıkarılanlar da oldu. Hatta İngiltere’deki çalışanlarından bilgisayarlarını açıp şirket verilerine ulaşamayan çalışanlar da çıkarıldıklarını böyle anlamışlar.

Bu tarz bir işten çıkarma metodu sadece benim mi canımı sıkıyor? Yani yazılım sektörü çalışanları için bu normal bir durum olabilir mi? Nasıl olsa bir bilgisayarım olsa istediğim her yerde iş bulurum, uzaktan da olsa çalışabilirim şeklindeki avantaj, yazılımcılar için böyle bir işten çıkarılmayı kabul edilebilir kılar mı? Türkiye’deki herhangi bir iş kolunda birileri e-postayla işten çıkarılsa (illaki çıkarılan vardır) yer yerinden oynamaz mı? Binlerce kişi bir gecede e-posta ile işten atılıyor. Tüm hakları, kıdem tazminatları, ihbarları vs verilmiş olsa bile bu şekilde işsiz kalmayı kabul etmek zor olurdu herhalde.

Amerika ve dünyanın geri kalanı Elon’un bu tavrını nasıl karşılıyor acaba diye merak ederek birkaç habere göz attığımda oralarda da normal karşılanmadığını gördüm. Normal karşılanacak bir yanı yok ki zaten. Çok diktatöryal bir tavırla işleri yürütüyor olması tuhaf bir durum. Bir askeri yapıymış gibi davranıyor. Cuma günü herkesin twitterdaki rolünüz başlıklı bir mail alacağını bildiriyor. Bu mail iş hesabına gelmişse muhtemelen çalışmaya devam ediyorsun. Şahsi mail adresine geldiyse işine son verilmiş demektir. Dahası hiç mail gelmediyse bu da sorun. O zaman “4 Kasım Cuma günü saat 17:00'ye kadar twitter-hr@'dan bir e-posta almazsanız, lütfen peoplequestions@twitter.com adresine e-posta gönderin.” şeklinde açıklama da yapılmış. Tırnaklarını kemirerek tüm gün eposta bekliyorsun, gelmiyor. Bu sefer de sen mail atıyorsun “ya acaba benim durum ne oldu bi bakar mısınız?” Ayrıca işten çıkarılmayanlara da uzaktan çalışma kapısı kapatılmış. Artık haftada en az 40 saat ofiste olunacak diyor...

Elon’ı farklı yapan nedir?



Elon’ı diğerlerinden ayıran şey ise satın aldığı nesnenin ne olduğunu bilmesi ve ona müdahale edebilecek seviyede teknolojik bilgi ve yeteneğe sahip olması. Twitter’ı ben satın alsaydım şöyle de özellik olsun, böyle de özellik olsun diye tarifler ederek yazılımcılardan bunları yapmalarını bekleyecektim. Onların yaptıklarını denetleme ya da algılama daha da ötesi yapılanlara müdahale etme şansım olmayacaktı. Çünkü mevzuyu bilmiyorum. Kabul patronum, ben ne dersem muhakkak öyle olacak, hatta istediğim gibi olup olmadığını denetleyebilecek çalışanlarım da olacak ama yine de cazip gelmiyor nedense. Elon’ın durumu bu açıdan bana daha heyecan verici geliyor.

Ayrıca Elon’ın asperger sendromu olduğunu biliyoruz. Aslında işten çıkarmalar konusundaki sert tavrı, çalışanların duygusal yapılarını görmezden gelmesi ve her şeye kendisi açısından mantıklı gelen taraftan bakması bu yönden normal. Biz Celal Hocadan biliyoruz ki aspergerli olmak empati yoksunluğuna sahip olmak demektir. Elon’da olan şey tam olarak bu.

Biraz da muzip bir tarafı var. Mesela twitter’ı satın alır almaz, eski sevgilisi Amber Heard’ın hesabını askıya almış. Bunu Elon’dan başka kim yapardı? Mesela twitter’ı ortadoğu’dan herhangi bir ülke satın alsa kesin böyle bir tavır sergilerdi. Özgürlükler ülkesinde de yaşıyor olsan demek ki olmayınca olmuyor.

Bana mahallenin sinir bozan kavgacı çocuğu gibi geliyor bazen. Kafası çalışıyor ve insanların sinir uçlarıyla oynamayı, onları kışkırtmayı seviyor. Bizde mesela böyle bir sermayedarı hemen alaşağı etmeye kalkarlardı. Milletimizle alay ediyor, sen kimsin ya, bu millet senden büyük vs gibi laflarla muhatap olurdu muhtemelen. Siyaset ortadoğu ülkelerinde sopa gibi kullanıldığı için bunu artık millet olarak biz de yadırgamıyoruz. Tabi Elon da elindeki gücü bir sopa gibi kullanıyor, bunu da not etmek gerek.

twitter’ı satın alarak ne yapmayı umuyor?

Ben bunun bir özgürlük mücadelesi olduğunu sanmıyorum. Eğer öyle olsaydı, bu daha yapıcı bir başlangıç gerektirirdi. Hey sen defol, seni kovdum, sizi de kovdum, eski sevgilimin hesabını da askıya aldım, patron benim. Twitter artık herkesin engellenmeden, yasaklanmadan konuşabileceği bir yer haline gelebilir. Fakat bazı şeylerin temelde bir anlam taşıması daha mantıklıdır. Antidemokratik bir yönetim biçiminin çıktıları nasıl demokratik olabilir ki?

Zaman geçtikçe bunun nasıl sonuçları olacağını tabii ki göreceğiz. Twitter’ın nasıl bir yere dönüşeceğini görmeyi merakla beklemekteyim. Muhtemelen artık daha çok para kazanan bir mecra haline gelecektir.

Bu arada mavi tikin Türkiye fiyatı 109.99 olarak açıklanmış. Hayırlı uğurlu olsun…


Yorumlar

Popüler Yayınlar