Yeni İş Yerinde İlk Gün Stresi...

 Merhabalar.

Eğer bu yazıya ertesi gün yeni bir işe başlayacağınızda denk geldiyseniz bence çok şanslısınız. Belki de yarın değil birkaç gün sonra başlayacaksınızdır. Emin olun daha birkaç gününüz varsa bile ışık hızıyla geçip gidecek o aradaki süre ve işbaşı gününüz gelip çatacak. 

Genelde ertesi gün işe başlayacak olanların bir gece öncesinden stresleriyle ilgili bir şeyler okuma eğiliminde olduklarını keşfettim. (evet kendimden çıktım yola)



Peki neden çok şanslısınız?

Şanslısınız çünkü diğer sitelerde gördüğünüz yazılara benzemiyor bu yazı. Oradakiler farazi tavsiyelerden oluşuyor. Burada anlatacaklarım gerçek. Evet feleğin çemberinden, kaderin imbiğinden geçip gelmedim buraya. Benim de sürüyle tecrübem yok ama eminim sizin için faydalı olacak söyleyeceklerim.


Önce hissettiklerinizi ve aklınızdaki soruları tahmin ederek başlayalım...

Şu an ertesi gün olabilecekleri düşünüp heyecanlandığınızı biliyorum. Bazen kalp atışlarınız hızlanıyor, avuçlarınız terliyor. Belki gözünüz yeme içmeyi, dışarıya çıkmayı, dizi izlemeyi, müzik dinlemeyi bile görmüyor. Birkaç gün öncesini düşününce aslında bu kadar çok gerilip stres yaşayacağınızı sanmıyordunuz değil mi? Ya da biraz daha tecrübelisiniz ve bu işlerin hep böyle olduğunu biliyor olmalısınız. Her iki durumda da içine düştüğünüz hal "bir içi içine sığmama hali" olarak tasvir edilebilir. Yanılıyor muyum?

Evet tespitimizi yaptık. İçiniz içinize sığmıyor. Sorulara geçelim mi?

İddiaya girerim ki aklınızdaki ilk soru "nasıl insanlarla karşılaşacağım?" şeklinde olacak.

Nasıl insanlarla karşılaşacağım? 

Eğer annenizin ettiği dualar kabul olduysa iyi insanlarla karşılaşacaksınız. 

Ya da kompleksli sinir bozucu insanlarla karşılaşacaksınız. Şaka şaka. Herkes ilk gün iyi davranıyor. Hatta küçük bir aile şirketinde işe başladıysanız ve bir kurum kültürü yoksa genellikle ilk birkaç gün kimse sizi görmüyor. İlginç bir şekilde yokmuşsunuz gibi davranıyorlar. 

Ben bunun nedenini ilerleyen zamanlarda merak edip sordum. İşi bırakıp gitmeyeceğim kesinleşene kadar kimse değerli vaktini tanışmakla, hayırlı olsun yeni işin demekle boşa harcamak istemiyormuş. O yüzden baktılar gitmiyorsun, gelip tanışıyorlar. İlginç bir şirketti. Benden sonra işbaşı yapanlarla bu zinciri kırmak için hemen gidip tanışır, halini hatırını sorar, hayırlı olsun dileklerimi iletirdim. Ama işe yaramadı maalesef. Yani işe başlayan kişi için eminim güzel olmuştur da şirkete bu konuda bir etkide bulunamadım.

Ancak genelde bu tarz yerlerde geç olan tanışmalar daha samimi sonuçlanabiliyor. Çünkü iletişime geçene kadar uzaktan tanıma fırsatı buluyorsun. Yeni tanışma laçkalığı gibi bir duruma düşmüyorsun.



Bazı yerlerde herkes tanışma temayülünde oluyor. Çalışanlarla tanışıyorsun ama bu yerlerde de eksi bir özellik olarak örneğin kimse gelip sana şirketi gezdirmiyor. Hangi bölümde kimlerin ne yaptığını, tam anlamıyla ast üst ilişkisinde kimlerin olduğunu zamanla kendi kendine çözmeni bekliyorlar ki bence bu bir eksiklik. 

Daha kurumsal bir kültüre sahip işyerlerinde ise sizi birkaç güzel hediyeyle karşılayıp ilk iş gününüze pozitif başlamanızı sağlayabiliyorlar. Her şeyi izah ediyorlar. Hatta oryantasyon için ufak bir kurum içi eğitim ya da kısa bir toplantı yapılabiliyor. Yakın zamanda (hediye konusunda) bir de bunun tersini tavsiye eden öneriyle karşılaştım Linkedin'de. Bizde henüz işe başlayanı hediyeyle karşılayan yok da, bazı şirketlerin işten ayrılan personellerini de hediyeler ve güzel bir vedayla uğurladığını okudum. Bunun yaygınlaşmasını öneriyorlardı. Bizim memlekette işten ayrılıyorum dediğinizde sizden kötüsü olmuyor gerçi...

İkinci soru ve bence en önemli soru;

"Uyum sağlayabilecek miyim? Yoksa vazgeçer miyim, önceki işimi bıraktığım için pişman olur muyum?"

Unutma ki İŞYERİNDE, OKULDA, ASKERDE(hanımlar bilmez, çok zordur), SPOR SALONUNDA, YURT DIŞINDA, yani kısacası yeni bir yerde ilk gün her zaman ZORDUR. Bazı durumlarda ilk hafta ve dahası ilk ay zor geçebilir. Bu uyum sağlama yeteneğinizle alakalı ama sizi temin ederim ki bu süreç sadece 1 hafta sürecek. 

Alttakiler içinizden sürekli geçecek. Sakin olun ve normal olduğunu unutmayın. 

  • İlk gün içiniz içinizi yiyecek;
  • Keşke işimi bırakmasaydım, ne vardı yani.
  • Buraya alışamayacağım.
  • Ben bu işi yapamayacağım galiba.

Son zamanların popüler söylemiyle "konfor alanı'nı" terk etmen gerekiyor. 


Burada asla pes etmeyin, aman ha sakın bırakmayın mesajı yok arkadaşlar. Sadece ilk gün/ilk hafta stresiyle, o işyerine dair somut gerçekliğin hissettirdiklerini birbirine karıştırmayın yazısı bu. 

Önce kendinize ve yeni işinize zaman tanıyın. Belli bir süre geçmesine rağmen yine içinizde "hayır olmuyor" düşüncesi kol geziyorsa ve bu durumu sürdürmek sizi mutsuz ediyorsa kendinizi daha fazla üzmeyin ve gerekeni yapın.

Okuduğunuz için teşekkürler.

Başarılar. Esen kalın.

Yorumlar

Popüler Yayınlar