Neden iyiliğin gizli olanı makbuldür?
İyilik herkesin gözüne sokularak yapıldığında, iyilik olmaktan çıkar mı?
Diyeceksiniz ki, bunu gösteriş olarak yapan kişi,
göstereceği kimse olmadığında o iyiliği gerçekleştirmeyebilir ya da
gerçekleştirdiği iyiliği herkese duyurarak buradan rant devşirmeye çalışıyor
olabilir. Yani pragmatik bir ilişki. Gizli bir iyilik yapıldığında, en kötü
ihtimalle burada da bir çıkar yok mudur? Mesela kişisel haz. Kişi iyilik yaptığı
için mutlu oluyorsa, bu kendisi için faydalı bir durum değil midir?
İyiliği iyilik yapan nedir?
İyilik yaptığınız kişinin bu iyilikten (karşılıksız olarak)fayda görmüş olması mı? Eğer iyilik tanımı buysa, her iki (gizli ve açık) iyilik durumunda da, iyiliğe konu olmuş kişi veya gruplar fayda görmüş olacaklardır. Demek ki iyilik, muhatabına göre değil, o edimi gerçekleştiren kişi veya kişilerin o iyiliği gerçekleştirirken sergiledikleri duruma göre anlam buluyor.
Gizli olması, o iyiliğe muhtaç kişinin toplum önünde afişe
olmaması adına makbul olarak adlandırılabilir. Bunu pekala hepimiz anlayışla ve
taktirle karşılayabiliriz.
Ben kısaca asıl soruyu sormak, bizi rahatsız eden şeyi
öğrenmek istiyorum. Bizi geren nedir? Neden ayan beyan bir iyilik diğerlerini
rahatsız eder? Neden gizli kalmasını isteriz? Neden gizli kaldığında mutlu
oluruz da, açık olduğunda rahatsız oluruz? İyilik yapmak bir yetenek değildir
ki, kabil olanın kabiliyetini gözümüze sokması gibi bizi rahatsız etsin. İyilik
herkese açık bir davranış biçimi değil midir? Acaba bunun altında yatan durum,
iyilikler gizli yapıldığı için, görünürde iyilik yapanla yapmayanın
eşitlenmesinin verdiği bir hazzın ifadesi midir? Ya da gizli kalıyor olmasının
bizim de o iyiliği yapmış olma potansiyelimizi sürdürüyor görüntüsü vermemize
olanak tanıyor olması mıdır sebep?
Nasıl mantıklı bir açıklaması olabilir, “iyilik yap ama
kimseye çaktırma” gibi bir değerin? Açık açık iyilik yapan “görgüsüz” oluyor,
kimseye çaktırmadan iyilik yapan “erdemli” kişi. Birincisinin amacı toplumun
takdirini kazanmak da, ikincisinin amacı başka bir şey mi olmuş oluyor? Toplum olarak
gizli kahramanlara duyduğumuz hayranlık ve onlara döşediğimiz iltifatlar,
ikinci kişiyi de doyurmuş olmuyor mu? Ne yaptığını, kime yaptığını bilmek ama
kimin yaptığını bilmemek neden çok değerli?
Herkes bir cinayetin müsebbibini özenle bilmek için çaba
harcarken, kimse bir iyiliğin müsebbibini duymak ya da görmek istemiyor. Gizli kalsın
diyor. Kötüyü ortaya dökmek erdemli, iyiyi ortaya dökmek tu kaka. İstiyoruz ki
kötülüğü yapan her kimse bilinsin, görülsün, ortalığa saçılsın ki, o’nun biz
olmadığımız ya da bizden biri olmadığı kesin sınırlarla belli olsun. Aynı şey iyilik için de geçerli. İyiliği yapan
gizli kalsın, bilinmesin ki, o’nun da biz olmadığımız bizden biri olmadığı
bilinmesin. Sonuçta biz de iyi insanlarız ve o iyiliği bizden biri de yapmış
olabilir.
İyilik yapan yaptığını duyurmak isterken, bir iyiliğe tanık
olan en derin karanlıklara gömmek ister o iyiliğin gerçekleştiricisini. Söyleme
kardeşim, iyiliğin Allah’la aranda kalsın. Peki ya yaptığın kötülükleri niye
gizliyorsun? Döksene ortalığa.
Sonuç; gizli olanın neden makbul olduğunu bulamasak da,
neden makbul kabul ediliyor olduğuna dair birkaç küçük düşünce kırpıntısına
erişebildik.
Yorumlar
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi akıcı ve anlaşılır bir dille ifade etmeye özen gösteriniz. Küfür ve kötü söz kullanmayınız.