Doğru Kitabı, Doğru Yazıyı, Doğru Filmi, Doğru Müziği Bek-li-yor-um...

Image by Gerd Altmann from Pixabay 

Size de oluyor mu?

Bir kitap okuyacaksın ve içindeki bir bölüm seni öyle bir aydınlatacak ki bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Bir film denk gelecek. Ya da tavsiye edilecek. Kimselerin dikkat etmediği bir sahne, senin için hayat boyu bulmayı umduğun o "evet işte buydu" aradığım hissini tatmin edecek ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Bir köşe yazısı ya da blog, bir haber metni ya da dergi yazısı, bir akademik makale, kısacası bir metin denk gelecek, okuyacaksın ve aradığın, yıllardır içinde bomboş duran o his ortadan kaybolacak. Artık bambaşka bir göz ile bakacaksın dünyaya, evrene.

Belki de bir müzik parçası karşına çıkacak. Öyle bir mesajı olacak ki milyar kişi dinlese hiçbir etki yapmayacakken, melodinin bir tınısı, sözlerin bir parçası seni değiştirecek. 

Bu hissiyatın adını koymak istiyorum. Bence bunun adı "bir şeyler olacak ve çok güzel olacak ama ne olacak bilmiyorum" hissi olmalı.

Bu his herkeste var biliyorum. Şimdilik benim verdiğim ismi çok bilmedikleri için buna kısaca "UMUT" diyorlar. Olsun. Desinler. Nasıl olsa onlar da duyacak benim verdiğim ismi.

İnsan bu hissi, yarına dair bekleyişini kaybettiği zaman ölüyor olmalı. Yani toprağın altına gömülmüyor, krematoryumda yakılmıyor, külleri ganj nehrine savrulmuyor ama yaşadığı da pek kabul görmüyor.

Hani bazen filmlerde oyuncunun gözünden görmeye başlarız her şeyi. Karakter, etrafına dikkat kesilir, bakışları öyle bir odaklanır ki doğanın renklerini bambaşka görmeye başlar, esen rüzgarı teninde hem de taa derinlerde hisseder. Kafasını diğer tarafa çevirir, iskelenin üzerindeki işçinin bir tahtaya çakmak üzere olduğu çiviyi fark eder, işçinin nefes alış verişi bile onun dikkatinden kaçmaz. Caddenin diğer ucundan hızla gelen aracın şoförünü, kanat çırpan bir kargayı, Etrafında tüm olup bitenin farkına varmaya başlar oyuncu. Bu çok değişik bir farkındalıktır. 

İşte böyle bir farkındalığa ulaşmak için aşılması gereken eşiği bekliyoruz hepimiz. O eşiğin diğer tarafına adım attığımız zaman eski benliğimiz geride kalacak. Olaylara bakışımız, anlayışımız, duruşumuz, algılarımız değişecek. Yaşamda olmanın, olgunlaşmanın tadını iliklerimize kadar yaşayacağız. 

Peki bu nasıl olacak? Nasıl gelecek bu olgunluk?

------------------------------------------------------------

Bu yazı 02.06.2020 saat 14.23'te taslaklara kaydedilmiştir. Yayınlanmak için olgunlaşmayı beklemiştir.

Okuduğunuz için teşekkürler.

Esen kalın.

Yorumlar

Popüler Yayınlar